Yalnızlığın dili nece?

0
1278

Yalnızlığın çok samimi ve etkileyici bir sesi vardır. Ayrıca kullandığı dil, dünyadaki tüm dillerle iltisaklıdır. Bu dil ancak kişinin kendi kendine konuşmaya başladığı dildir. Yalnızlık insana kendi kendine konuşmayı öğretir. Kendi kendinize karşı en dürüst olduğunuz dil bu an ve bu dildir.

Ruhunuzun derinliklerinde ki karakutunun kapağının aniden açılıp tüm kirli ve temiz çamaşırların biz buradayız dediği andır o.

Kendi kendinizi kandırmaya çalışıp, kanıyor numarasına yattığınız her olay ve memnuniyetsizlikler gün gibi karşınınızdadır. Endişenin ve türlü kurguların harmanlanarak karşınıza dikilen bu yalnızlığı sevmeniz hiçte kolay değildir. İçinizdeki yanardağ patlamalarıyla boğuşma zamanı gelmiştir. Hep bir şekilde kaçmayı başardığınız yalnızlık sizi bir an yakaladı mı hem kendinizi kendinize şikayet eder. Hem de zorluklarla başa çıkamadığınız yanınıza yardım elinizi uzatırsınız. Kendinizle kıyasıya bir karmaşa içinde yüzleşirsiniz. Ne feci bir çalışmadır o an! 

Körelmiş, zayıflamış duygularınız ve vicdanınız yalnızlığınızın dilinde size onca gücüyle saldırır arkasına sığındığınız başta gurur olmak üzere tüm kötü hasletlerinize haddini bildirir.

İşte en doğru ve samimi uyanışınız bu an da doğar. Tüm gerçekleri tüm objektifliği ile kabul eder ruhunuzla tasdik edersiniz. Tabi hâl yalnızlık sizden uzaklaştığı anda tekrar inkara uğrar binbir çeşit korkuyla. Bir sonraki yalnızlıkta yalnızlık dilini kendi kendinizle konusturana kadar. İdrak ve şuur tüm duyguları dinler fakat duyguya itaat etmekte zorlanır. Çünkü savunma mekanizması dediğimiz atak hâli, otorite olarak yalnızca mantığı görür. Mantıksa duygulara entegre edemez kendini. Çünkü mantık yalnızca zarar görmeden sizi hayatta tutmaya çalışır. Mantık pişmanlık duymak hata yaptığını bilse bile. Hâlbuki duygular sizi insan kılmak için acı çekmeyi de öğretir size. Yalnızlığı taşeron olarak kullanır. Onu hem avukat, hem sanık hem de kalemi her an kırmaya hazır hakim koltuğuna oturtur. Duygular kalbi yumuşatır fakat çözüm bulmak yerine sürekli bir kaos halinde kaçış planlar. Sürekli bir suçlu bulmaya çalışır. Bu çoğunlukla başkaları. Ama elinde yeterli delil yoksa doğrudan sizsinizdir. Duygularınızın diline bir düşmeye görün. Yalnızlık artık etrafınız onlarca kişi olsa bile kapınızın eşiğine uzanır. İşte bu duruma “kalabalıkta yalnızlığa müebbet” denir. Yalnızlık dili hiç bir kağıda dökülemeyen fakat her dilde sadece içinizde duyabildiğiniz bir konuşma dilidir. Kuş misali bir uçar bir konar. Yalnızlığın dilinden gelin korkmayın ve kaçmayın artık. Ona hakkını onu iyi dinleyip anlayarak verin..