Kainat değişiyor, kainat genişliyor. Her şey sürekli değişiyor. Hal bu iken, bir insan değişmeden kaldığında, bir taş gibi, hayatı boyunca olduğu kimliğe tutunduğunda, bu bir trajedi…İnsan akışkan olmalı, değişken, genişleyen, gelişen…ve sürekli kendine sormalı :
“Neden acı çekiyorum? Bu niye canımı sıkıyor ? Neden birşeylerin arayışındayım ? Niye ondan bundan nefret ediyorum ? Neden affedemiyor ve kendimi özgürleştiremiyorum ?”
Bütün işim, yavaş ama sürekli genişleyen, kendini gerçekleştiren ve daha yüksek bir ruhanî seviyeye ulaşan bir karakter geliştirmektir. Karakterlerim bilgelik kazanıyor. Böylesi bir bilgeliğe varmak, yaşam aşkına varmaktır.