Evet arada şiirde yazıyorum ben.
Herkes gibi..
Bazı gerçekleri anlamakta ya da anlatmakta zorlandığımız anlarda yazdığımız,sihirli dil bu şiir dediğimiz şey.
Beklentilerin ve tüm beklentisizliklerin elinde oyuncak olan,insanın masum çocuksu darılgınlıkları gibi.
Fuzuli yere yaşadığımız aldanış,aldatış ve melankoli isteriklikleri ile bir an da ruhumuzu sarıveren.
İlhamını,olduğu gibi oluşunu,olmayandan ve olamayanlardan alan şiir…
Cismaniyetin dipte gezdiği,ruhunsa,tüm zamanların içinde çıplak ayaklarla koşturduğu bir has özgürlük düş’ü.
Okuyun bakayım şimdi.
Sizin kafanızda ki vedaya, dokunacak mı bu şiir?
Veda dediğin sessiz olacak.
Parmakları ucunda evden
kaçan bir sevdalı kız.
Düşmanına sessizce
yaklaşan bir asker kararlılığında.
Kupkuru kalmalı gözler.
Fazla cümle kurmamalı
dudaklar.
Nedeni, nasılı
önemsizleşmeli tüm zamanların.
İyi dilekler temenniler,yalnız içten dilenmeli.
Nasiplere ve kısmetlere bağlanmalı
tüm yarım kalmışlıklar.
Ve değmemeli başlar,
bedenler, tenler birbirine.
Dedim ya veda dediğin
sessiz olacak.
Parmakları ucunda
evden kaçan bir sevdalı kız.
Düşmanına sessizce
yaklaşan bir asker kararlılığında…