“Aslında özünde çok iyi bir insansın” klişesi üzerine..

0
2776

“Aslında özünde iyi bir insan ama..” cümlesine her zaman ifrit olmuşumdur. Bu klişe söz, bir dizi olumsuz bakış açısının üstünü, çok ince bir tülbentle örtmeye çalışmak gibi bir şey. Cümlenin başındaki “aslında” kelimesi, bu cümlenin karşıdaki insana yapılan, yalandan bir övgü kısmını oluşturuyor. Cümlenin sonunda ki “ama” kelimesi de, yine yalandan ve gerçek dışı bir sürü bahaneyi barındırıyor ihtivasında.

Bizler millet olarak bu cümleyi, bir insanla olan iletişimimizi kesmek üzereyken, hem bizi hem de bahsettiğimiz kişiyi tanıyan insanlara, bir çeşit gizli günah çıkartma ve kendimizi aklama düşüncesiyle kurarız.

“Peki bu özünde iyi olmak”  cümlesi ne demek? Bir insan madem özünde iyiyse, o zaman niye iletişimi seyreltiyor ya da kesiyoruz? İnsanın özü neyi ifade ediyor? İyice bir düşünün şimdi..

Doğuştan taşıdığı insani duyguları mı?

Ahlâk olarak yeterli olgunluğa erişmiş olmasını mı?

Zararsız ve kendi halinde olmasını mı?

Yani bu “öz” kelimesi bir çok yere bağlanabilecek kadar geniş bir sembol aslında. Özünde iyi olan bir insanı bulmuşuz fakat bu bize yetmiyor.. Peki iyinin üstünde nasıl bir sıfat arıyoruz ki iyiden memnun kalmıyoruz?

O zaman durum şundan ibaret : Biz gerçekte iyi olanla ilgilenmiyoruz. Bir beğeni, bir hoşlanma ya da belki de bir bağlılık duygusu arıyoruz. Son 10 yıldır bu klişelikte üst sıralardaki yerini hiç kaybetmeyen cümlelerden olan “özünde iyi insan”. “biz ayrı dünyaların insanlarıyız” cümlesine, sanki ikiz kardeşiymişcesine ne kadar da benziyor değil mi?

 

Özellikle son dönemlerde, flörtünden ayrılma aşamasına gelmiş bir ergen’in kaçış yolu olarak kullandığı cümle haline de geldi bu cümle. ” Aslında sen özünde çok iyi birisin Ahmet. Ama..”  ama’dan sonrası bir takım bahanelere sarınmış yalanlar geçidi 🙂 “Ya hu ben sıkıldım” , “ben sevemedim” , “ben ısınamadım” cümlelerini net bir içimde ama yumuşak bir üslupla söylemek neden bu kadar zordur anlamam. Ben gençlik yıllarımda bile bu cümleyi kurmaya tenezzül etmedim. Sevemediysem “sevemedim”. Isınamadıysam “ısınamadım” kelimesini doğrudan söyledim. Tabi aslında bu duyguları ifade edecek hiç bir cümle karşı tarafın üzülmesine engel olamıyor. Fakat karşıdaki insana hikayeden konuşmak daha basit bir davranış biçimi bence.

İnsan, gerçek bir samimiyetle kurduğu her ilişki de yaranın en azını alır kendine, ya da aynı nispette o yarayı karşı tarafın gönlüne kendi yarası büyüklüğünde bırakıverir.

“Aslına bakarsak hepimiz özümüzde iyi insanlarız” sonuçta 🙂