Dünyanın tüm erkeklerini kişiliklerine göre sınıflamak

0
513

Beyhan Budak’ı çok severim. You tube da takip ederim. Çünkü Budak gerçekten iyi konulara değinir ve iyi tavsiyeler verir. Konuyu yeterli ve yerinde metaforlarla destekleyici hale getirir. Sıkıcı değildir ve uzatmaz. Yaklaşık 10 dakika süren bir videosunu hiç sıkılmadan sonuna kadar izlersiniz. Bir psikolog değilmiş de sanki yakın bir arkadaşınızmış gibi anlatır mevzuyu.

İşte Budak’ın bugün yeni paylaştığı bir videoyu izledim. Budak, hani şu kadınları ve erkekleri sınırlandıran, kategorilere ayıran insanların ( psikolog mu yoksa psikiyatrist mi, unvanı ve liyakatı nedir hiç bilemediğim) guruplamalarından birinden bahsetti. Bu gurupta dünyadaki tüm erkekleri karakter ve kişiliklerine göre 5 sınıfa ayırmışlar.

Neymiş o 5 sınıf?

Çok detaya girmeden özetini vereyim:

1.ALFA Erkeği

  • Kadınların en çok birlikte olmak istediği erkek tipidir.
  • Yönetici ve hükmedicidir. Bir ortama girdiğinde fark edilmeyi sever.
  • İnsanların çoğu alfa erkekler tarafından yönetilmeyi severler.
  • Maskülen özelliklerini bilinçli bir şekilde ön plana çıkarır.
  • Haliyle cinsiyetçidir. Erkek olmanın otomatik olarak bir ‘üstünlük’ olduğunu düşünür.
  • Flört etmeyi çok sever.
  • Diğer alfalarla ya çok iyi anlaşır ya da hiç anlaşamaz. Orta yol pek mümkün değildir.
  • Diğer erkek tiplerinin çoğuna üstünlük kurar.

2. Beta Erkek

Alfanın zıttı denilerek yanlış tanıtılan, ezik görülen bu erkek aslında tam bir görev adamıdır. Sahada basmadık yer bırakmaz. Bakalım özellikleri neymiş:

Kendine güveni çok yüksek değildir. Yönlendirmeye ihtiyacı vardır.

Duygusaldır. Duygusallığını gizleme gereği duymaz.

Bir işe başlama konusunda şüphecidir. Başarısız olma korkusu duyar.

İyi bir arkadaştır.

Göz önünde olmayı sevmez. İkinci adam olarak iyi iş çıkarır. Ancak ortamda yönetici olacak bir alfa yoksa ön plana çıkıp sorumluluk alır.

Alfalara kolayca uyum sağlar.

Kadınlar tarafından ilk tercih edilen erkek tipi değildir. Ancak modern dünyanın sunduğu ideal eş tipi, beta erkeği tarif etmektedir.

Haliyle evlilikleri de başarılı olur.

Dünyadaki erkeklerin çoğu beta erkektir.

 

3.Gamma Erkeği

  • Genellikle içine kapanıktır.
  • Ne lider ne takipçidir. Bulunduğu ortam neyi gerektiriyorsa o rolü oynar.
  • Bulundukları ortamda ilk bakışta dikkat çekmez. Ancak bir sorun söz konusuysa itiraz eder.
  • Alfa erkekler ile pek iyi anlaşamaz. Tüm alfaların yönetmekte en çok zorlandığı tiptir.
  • Soğukkanlıdır, kararlarını mantık çerçevesinde alır.
  • Her zaman büyük planları ve düşünceleri vardır. Ama bunları eyleme koyma konusunda biraz pasiftir.
  • Uzun soluklu ilişkiler peşindedir. Partnerine güvenmek ister.
  • Romantik ilişkiler söz konusu olduğunda rasyonelliğinden eser kalmayabilir. Bir gamma erkeği karşı cinse aşık olmuşsa onun karşısında bir betaya dönüşebilir.
  • Filozofların çoğu gamma erkek profilindedir.

4.OMEGA Erkeği

  • Hayatı diğer erkeklere göre başka perspektiften algılayan; başarı, kadın ve paranın peşinde olmayan erkektir.
  • Küçük ve huzurlu bir hayat ister. Rahat bir koltuk ve PC oyunlarıyla ömrünü geçirebilir.
  • Kadınlar tarafından tercih edilmez. Bu konuda pek bir uğraşı olduğu da söylenemez.
  • Son yıllara kadar iş hayatında da göz ardı ediliyordu. Ancak gelişen teknolojiyle birlikte iş hayatında çok başarılı omega erkekler de görüyoruz.
  • İçine kapanık gibi görünse de kalabalık ortamda ilgi odağı olmayı sever.
  • En zeki erkek tipleri omegalardan çıkar.
  • Romantik ilişkilerinde partnerinin ona saygı duymasını, özel alan bırakmasını ister.

İyi bir takım oyuncusu değildir. Kendisine liderlik edilmesini veya başkalarına liderlik etmeyi sevmez. Kendisinin lideridir.

 

 

5.SİGMA Erkeği

  • Yalnızlığı sever. İnsanların hakkında ne düşündüğünü pek önemsemez.
  • Tüm sosyal çevrelerle çok iyi anlaşabilir. Kolay etkilenmez ama diğer insanları – özellikle karşı cinsi- kolayca etkileyebilir.
  • İçe dönük değildir ama sessizdir. Bir rekabete girerse tuttuğunu bir şekilde koparır.
  • Alfa gibi hakimiyet kurmayı sevmez.  Buna rağmen isterse her çeşit insanı manipüle edebilir, manipülasyonun üstadıdır.
  • Kendisine liderlik yapılamaz. Ancak o herkese liderlik yapabilir, alfaya bile.
  • Zeki, esprili ve kendinden emindir.
  • Takım oyuncusu değildir. Kendi başına hareket etmeyi sever.
  • Aniden kafasına estiği için valizini toplayıp kimsenin onu bulamayacağı bir yere gidebilir, bağımsız ruhludur.
  • Uzun süreli aşkları değil, kısa süreli tutkulu aşkları sever.

 

Sağolsun Beyhan hocam da bolca detaylı anlatmış her erkek tipini YouTube da. Tabi ben bu duruma biraz şaşırdım. Çünkü Budak’ın böyle dar bir kategorinin erkekleri tanımlamada yetersiz kalacağını düşünmüştüm. Gerçi Beyhan hocam videonun sonunda kendisininde böyle bir sınıflamanın yetersizliği hakkında atıfta bulunsa da yinede erkekleri tanımada bir takım veriler barındırdığı için paylaşmadan geçemediğini söyledi.

Videoyu izledikten sonra bu sınıflamayı öğrenen kadınları düşündüm. Acaba ne düşündüler diye. Eminim çoğu çevrelerindeki erkekleri, en başta da sevgili ya da eşlerini bu guruptaki tiplemeler den biriyle eşleştirme gayreti içine girmişlerdir:)

Ve yine çoğu partnerlerinin Alfa çıkmamış olmasına biraz bozulmuşlardır. 🙂 Sonra bu videoyu izleyip acaba ben hangi erkek tipiyim diye kendini ölçenleri gözümde canlandırdım. Alfa erkek olamadığı için Beta erkek olmayı tercih etmiştir muhtemelen:)

Peki tüm bu ortaya konulan tiplemelerden hiçbiri sizi tam olarak koymuyorsa ( ki beni koymadı) o zaman sınıfsız bir erkek ya da kadın mıyız? Elbette ki hayır. Aynı hiç bir burcun sizi tam olarak tanımlanması gibi bir durum bu. Gözleme dayalı bir genellemeden ibaret..

Mesela size ufak bir tavsiye vereyim. Bu tip erkek ya da kadın siniflamalarını ciddiye almaktansa Carl Gustav Jung’un insan tiplemelerine bir göz atın bence. Çünkü Jung hayatı boyunca birbirinden çok farklı kültürleri görmüş, o kültürlerin olduğu toplumları çok ciddi araştırmış bir insan sarrafidir. Aynı zamanda psikolojiye bir çok yeni kelime ve kuram kazandırmıştır.

Jung, ruhsal işlevleri dört bölümde toplamıştır: Düşünme, hissetme, duygu ve sezgi.

Düşünme: Düşünceler arasında bağlantı kurarak, genel bir kavrama ulaşma ya da bir soruna çözüm getirmeyi amaçlar. Olayları anlayabilmemizi sağlar.

Hissetme: Değerlendirme işlevini üstlenir. Bir düşüncenin olumlu ya da olumsuz duygular oluşturmasına göre o düşünceyi kabul ya da reddeder.

Duyu: Duyu organlarının uyarılması sonucu algılanan duyuları içerir.

Sezgi: Bir düşünce ya da duygu katkısı olmaksızın, o andaki yaşantının insanda oluşturduğu izlenimi tanımlar. Sezgi işlevinin ortaya çıkabilmesi için yargılama ve mantık gerekli değildir. Esasen kişi, sezgilerinin nereden kaynaklandığını da kestiremez.

Sonrasında bu ruhsal işlevleri de 8 ayrı insan tipinde toplamış ve bir sınıflama yapmış. Bu yaklaşım, bireyleri zihinsel açıdan sınıflandırmayı amaçlayan, en temelde “İçe Dönük Tip” ve “Dışa Dönük Tip” olmak üzere iki temel grup, toplamda 8 farklı sınıfın olduğu bir pratik psikoloji yaklaşımını oluşturmuş.

E peki neler onlar derseniz, onu da ufak bir araştırma ile bulun derim. Herşeyi ne yapmıyoruz? Devletten beklemiyoruz değil mi? 🙂