Mesele KDV değil insan ve karakter sıkıntısı.

0
553

Öncelikle bugünde başkaları adına utandiğımı söylemeden geçemeyeceğim. Evet utanıyorum. Koca bir milletin sırtından gecindiği hâlde, sözde halka hizmet maksadıyla kapitalist sistemin maşası olmuş ve halkı arkasından vurup milyonlarca lirayı vatandaşın cebinden çalan zincir soyguncuları adına utandım.

Sırf kâr elde etmek için kendi yaşadığı ülkeye, insanına ihanet eden bu soyguncu çetelerine gösterilen müsamahayı ise aklım almıyor.

Caydırıcılık da tüm zamanların en zayıf iktidarı olan hükümetimin sabrı, ne engin ne yüce!

Evet bu soygun talana elbette ki bir takım cezalar veriyor iktidar. Ancak bu cezalar o kadar zayıf ve caydırıcılıkdan uzak ki bu zincir çeteleri son yapılan %7 lik KDV indiriminde bile açgözlülüklerini utanmadan göstermeye cesaret ettiler.

Peki biz yani halk olarak biz napıyoruz bu rezillik tiyatrosuna seyirci olmaktan başka? Göstermemiz gereken sonuna kadar haklı olduğumuz tepkimiz nerede?

Soygunculuğu kendine meslek edinmiş bu güruhtan alışveriş yapmaya devam ediyoruz.

Peki niye ?

Başka market mi bulamıyoruz memlekette?

İfşa olmuş şu 4-5 markete verilecek asıl cezanın ayağımızı buralardan kesmek olduğunu anlamayacak kadar gerizekalı olamayız değil mi?

Bu millet bir araya gelip sadece bir hafta boykot yapsa ve buralardan alışveriş yapmasa, ugrayacakları zararı bir düşünün lütfen. Devletin vereceği ceza halkın vurduğu darbenin yanında devede kulak kalır.

Ve işte işin vahim yanına geldik.

Bu boykotu yapamayışımızın en büyük nedeni her meseleyi çözecek olanın iktidar olduğuna inanmamız! Tabiki devlet müdahale edecek. Ancak bu süreç içinde halkın suskun kalması iktidarın hızlı hareket etmesi önünde bir engel. Bizim milletimize öğretilen en büyük boykot dinimize ya da Türklüğümüze yabancı bir devletin hakaret etmesi ya da dalga geçmesi karşısında o ülkenin mallarını almama tepkisiydi. Ancak onu da hiçbir zaman hakkını vererek yapamadık. Maksimum bir hafta süren göstermelik tepkiler işte…

Yalana, yalancıya, haksızlığa o kadar alıştık ki, o kadar normalleştirdik ki bu sonuç bizde asıl sıkıntının adının insan sıkıntısı olduğunu ortaya koydu. Millet günlük yaşıyor artık. Hızlı değişen gündemler içinde karakterini ve kimliğini giderek kaybedip herkesleşiyor. Peki o herkesler kim? Bu sorunun cevabı; “çoğunluk”. Daha doğrusu o çoğunluğun karakteri neyse bu millet ona dönüşüyor. Bugün iyi yarın kötü! Başıboş, alalade sloganlarla sürdürdüğümüz bu hayat, bir yaşam biçimi değil ne yazık ki bir çöküşün resmi.

E o zaman geriye üretilecek ne çözüm kaldı?

Kesinlikle Kayyum!

Ben reisin yerinde olsam koyarım tepelerine Kayyum’u o tertemiz hizaya gelsinler. Hiç bir özel teşebbüs bu ülkenin olmazsa olmazı değildir. Hiç bir ticari kurum sektöründe kendini kral ilan edemez. İster 50 yıllık ister 100 yıllık olsun.