Haram seçen müslüman milletim!

0
1119

Misfak’ta bir video izledim az önce. Çok da eğlendim açıkçası. Bir misfak muhabiri, sokakta milli piyango bileti almış bir vatandaşa yaklaşıp,elinde bir mikrofonla başlıyor sohbete.

Giriş muhabbetinden sonra elindeki sözde paketlenmiş domuz etini gösterip: “Efendim bu bizim yeni ürünümüz. Domuz etinden yapılmış bu ürünü dener misiniz? diyor.

Tabi abimiz tepkili bir tavırla : Ya hu olur mu? Domuz eti haram! diyor.

Misfak muhabiri hemen karşılık veriyor: E efendim milli piyango da haram! 🙂

Abimiz karşılık veriyor : “E ben bunu şansımı denemek aldım.”

Misfak muhabiri de hemen cevabı patlatıyor: Tamam işte! Bunu da deneyin belki seversiniz tadını 🙂 Belki sonra kumarı da denersiniz. Sonra faiz yemeye başlarsınız. Belki hırsızlığı bile deneyebilirsiniz” Tabi misfak muhabirinin son cümlesi abimizi epey kızdırmış olaca ki, yav git işine diyerek uzaklaşıyor oradan 🙂

Bu kısa röportaj bize, aslında haramın farklı çeşitlerine duyduğumuz ilgiyi gözler sermeye yetiyor.

Ahlak ve inanç oranı nispetinde, her haramı kendi günah süzgecimizden süzüp, sıkıla pıkıla da yemeye devam ediyoruz.

Domuz eti günah deyip yemeyip bir yandan hırsızlığa devam eden vatandaşlarımız. Faiz haram deyip her gün alkol içen vatandaşlarımız. Zina günah deyip gözlerine her an her yerde göz zinası banyolarında kese yaparcasına nefisleri tavan yapan vatandaşlarımız…

“Onu yapmam günah, ama bunu yaparım. Bence günah değil” mantığına sığınıp aslında hep aynı bo*un farklı türlerini yiyen milletime, kalkıp deseniz ki : ” Yav kardeş yapma. Bunların hepsi büyük günah deseniz bile laf anlatamazsınız!

Bizim inancımızda belli günahlar, “büyük günahlar” sınıfındadır. İşte faiz yemek, nikahsız ilişkiye girmek, alkol içmek gibi. Bunların dışındaki her küçük günah, sanki günah değilmişte mubahmış gibi yaşanır. Oysa ki küçük günah sürekli işlendiğine büyük günahlardan bile daha çok köreltir insanın kalbindeki imanı.

Yalan söylemek küçük günah deriz. Ama ya bu yalancılık davranışını meslek haline getirenler kendine ve çevresine büyük bir günahtan daha çok zarar vermez mi? Ya da sürekli asık suratla insanların kalbini kırıp üzenler? Bunlar zina eden bir insandan daha büyük bir zarar vermez çevresinde ki müslümanlara?

Sonuç olarak şunu diyebilirim bunca örneklemden sonra. Tüm günahlar haramdır. Allah’ın kullarına yapmayın dediği herşey, insanların felaketini önlemek içindir.  Allah’a karşı işlenen günahlar da, kullarına karşı işlenilen her bir günah, hesabı sorulacak haramlardır.

Ancak tam da burada “domuz eti haramdır” konusunun alanını biraz genişletmek istiyorum. Milletimizin domuz etinin haram olduğuna inanışı ve yememek için direnmesinin, kolay ulaşılamamasıyla da doğrudan ilişkisi var. Yani devletimiz, eski devlet geleneklerinden itibaren domuz eti ve ürünlerinin memlekette satışını yasaklamıştır. Dolayısıyla domuz tüketmek bize hep uzak bir şey olmuştur. Diğer bir konu da domuzun gerçekten yenmeyecek kadar pis olduğuna inanılması. Artı olarak domuzun bize çirkin gelmesi de, bizi domuz mevzuuna uzak kalmamızı sağlamış.

Oysa ki faiz konusu asırlarca her yerde varlığını devam ettirmiş ve her devlet tarafından ruhsatlandırılmış. Yani ulaşımı kolay ve de emeksiz kazanılan bir para. Milli piyangoda bu guruptakilerden. Devletin onayı ve mevzuatıyla teşviklendirilmiş piyangoya bel bağlamakta,en azından diğer büyük günahlara ulaşmak kadar kolay elbette. Bu yüzden milletimin insanlarının bu oyuna gönül vermesi de pek doğal.

Ezcümle haram helâl’e. Helâl harama değiştirilmiş bu yüzyılda. Bu yüzden harama haram demek yetmiyor. İnanan insan ancak imanı kadar yaşar. İnanmayanın haramı da nefsi de yalnız nefsi..