Afrika’da su bulunmasının bizde ki karşılığı..

0
1397
  1. İnstagram’da gezerken Trt Belgesel’in paylaştığı kısa bir videoya denk geldim. Ve çok aşırı hatta feci duygulandım içten. Çünkü videoyu izleyipte etkilenmemek, insan olan birinin kolay kolay yapabileceği bir iş değil. Devlet olarak hizmet anlamında Afrika’da artık ciddi ciddi, ağırlık gösterişimizin belki küçük fakat samimi bir kesitiydi bu.

Video’da afrika’da bir köyde, bizimkilerin bir sondaj makinası başında, bir su kaynağı bulma gayreti ve bu gayret sonucunda tam da suyun bulunup, fışkırdığı anın sevinci ve çoşkusu en güzel haliyle sunuluşu yansıtılıyordu. Teknolojik ve kültürel anlamda tam bir altın çağı olan bu yüzyılda, çok uzak bir cografya’da ; bir toplum,su bulmanın ve bu suya kavuşmanın sevinciyle yaşıyor. Afrika’da suyun bulunma mutluluğu, biz de ancak ev sahibi olduğumuzda ya da piyango’nun büyük ikramiyesine sahip olduğumuzda yaşanır!

Şu denkliğin dengesizliğine bakar mısınız!

Sahip olduğu her şeyin kıymetini zaman içinde sıradanlaştıran, kıymetsizleştiren insandan başka kimdir.

Bizler hayatta kalmayı, bir aşk’a, bir geçime, bir kariyer hedefine bağlamışken, Afrika’nın insanları sadece hayatın kaynağı olan “su” için yaşıyorlar. Su bulmak, yiyecek bulmak ( kuraklık ve kıtlık ) ve hasta olmamak en büyük yaşam planı bu insanların..

İşte şimdi bizimkiler, bu yaşam planını komple değiştirmek için Afrika’da. Atalarımızın ( Osmanlı imparatorluğu ) bir çok uzun zaman önce, hakkı, emeği ve inancı götürdüğü, fakat sonrasında elinden alınan öksüz, yetim ve umursanılmaz olmaya mahkum edilmiş Afrika…

400 yıl önce, Avrupa’nın orada ki yerlilere bir tanrı hediye edip, sonrasında oranın herşeyine el koyduğu, sömürdüğü coğrafyada Afrika..

Renkleri ve ırkları sebebiyle hor görülmüş, itimiş, kakılmış ve iliklerine kadar sömürülmüş, yüzümüze bir kara leke olarak sürülmüş kimsesizler diyarı.

Çeşitli yardım kanallarının, medya ya da Gsm hatları üzerinden yalnızca 5 lira yardım talep ettiği ama bizlerin hiç umursamadığı, görmezden geldiği hayatları ve istikballeri kendi renkleri gibi kara olan bir mazlumlar cumhuriyeti..

Ne mutlu oradayız şimdi. Bir dönem yakın akraba olduğumuz, ekmeği ve emeği paylaştığımız temiz yürekli insanlara tekrar sahip çıkmak, ve onlarında bu dünyada yaşarken, dünyadaki her insanın sahip olduğu hakları, insanca yaşamayı tekrar diriltmek için.

İşte devletimle aramın iyi olmasını olmasını, onu sevmemi, yüceltmeye çalışmamı sağlayan en büyük  sebeplerden biri de bu. Mazlum’a güçsüze güç olması, koruması ve yaşatması..

Allah’ım hem biz Türkler, hem de dünyada ki mazlumların istikbali için her daim güç versin. Muaffakiyetler versin..