Karanlıkta gülenler..

0
1947

Karanlıkta gülenler..

Bu üçlü fotoğraf size ne çağrıştırıyor bilmiyorum ama, benim için gayretin, inanmışlığın ve kendiyle barışık olmanın fotoğrafı..

Ray Charles..

Ray Charles Robinson ABD’li bir piyanist, müzisyen, ɾitim ve blues ustası. Soul müziğin babası..Ray, 5 yaşındayken, küçük kaɾdeşi Geoɾge, banyo küvetine kafa üstü düşeɾek ve boğulaɾak ölüyor.  Ray bu acı kayıpla o çocuk yaşında zor dönemler yaşıyor. Fakat bu acı daha çok tazeyken bu seferde Ray yedi yaşındayken görme yetisini kaybediyor. (Köɾ olmasının nedeni glokom adlı biɾ göz hastalığı). Fakat sonrasında Ray, hayata tüm gücüyle tutunmaya çalışıyor. Bu tutunmada ona destek olan tek şey ise Müzik.. Ray’in müzik sayesinde, çok büyük iki kaybın üstüne kocaman bir başarı hikayesi dikiyor. 7 yıllık bir görsel hafızayla yaşıyor ölümüne kadar. Fakat o milyonlarca insanın sevgisi ile görüyor artık dünyayı. Sayısız ödül ve milyonlarca hayran kitlesi ile unutulmaz oluyor. O karanlıkta gülebilen milyonlarca insanın sesi ve müziği oluyor..

Kani Karaca…

Kani Karacayı kısaca Türk hâfız ve mevlithan olarak tanımlayabiliriz. İstanbul tilavet geleneğinin son temsilcisi olmasının yanında ses rengi ve müzikle olan yakınlığı sebebiyle bizim topraklarımızda yetişmiş, namı dünyaya yayılmış bir üstad..

Kani Karacanın hikayeside Ray’in hikayesine benzer nitelikte. Hatta biraz daha trajik ..

Kani Karaca, Adananın Adalı köyünde doğar. Dört kız sahibi babası, erkek evlat hasretiyle ikinci kez evlenir. İkinci evlilikten doğar Kani. Üç aylıkken annesinin tarlaya giderken Kaniyi evde bırakmasını fırsat bilen üvey anne, kıskançlıktan Kaninin yüzüne bir kimyasal döker. Bu olay sonrasında Kani kör olur. Fakat Kani, bu olaydan daha büyük bir badireyi babasının ölümünden sonra yaşar. Kendi öz annesi tekrar evlenebilmek için Kaniyi diri diri toprağa gömmeye çalışırken olayı görüp engel olan köylüler tarafından kurtarılır. Sonrasında o da müzik ve musikiye sarılır. Ve musikinin babası olarak görülür ve 40 yıl boyunca onlarca eser verir. Ve arkasından gelen nesile örnek olur. Karanlıkta gülenlerin Türkiye kolundandır. Ne mutlu ki Türk’tür..

Steve Wonder..

Amerikalı dünyaca ünlü müzisyen. Wonder’ın karanlıkta gülenler sınıfına dahil olması, prematüre doğması, tedavisi sırasında oksijenin fazla verilmesi sebebiyle kör oluyor. Işığı hiç göremeden karanlıkla tanışıyor o da bizim Kani Karacamız gibi..12 yaşına geldiginde evinde yaptığı müzik kayıtlarına dinletiyor. Kilise korosunda büyük beğeni topluyor. Bir kaç müzik aletini çalmayı başarıyor. Bu sebepten harika çocuk lakabı takılıyor Wonder’a. Sonra klisideki dini eğitiminde etkisiyle yardım konserleri veriyor onlarca ülkede. Tam 22 kez Grammy’i kazanıyor.

Charles, Karaca ve Wonder üçlüsünün en büyük ortak paydası karanlıkta kalmaları elbette. Ama bu karanlık onların mücadele ve şavaşma kabiliyetlerini veren en büyük gücün adı oluyor. Artık, görenlerin karanlıkta gezdiği şu dünyaya her renkten kattığınız her keyif için teşekkürler…