Namaz da adam seçer…

0
1092

Sabah olmak üzereydi. Huzursuz girdiği yatakta bir türlü derin uykuya dalamamış, dönüp durduğu yatağında saati 5 yapıvermişti. Ne zamandır niyetine girdiği namaza başlama hevesi, bu gece yine belki üşengeçlik belki de bilmediği bir sebepten gerçekleşmemişti. Zaten evalahir yatsı namazları hep zor gelmişti Zahit’e. Halbuki bu namazı kılmak için en uygun vaktin yatsı ezanı bitişi olduğunu gayet iyi biliyordu. Yatsı namazı günlük farz vakit namazlar içinde insana en zul gelen namazdır. Şeytan da bunu iyi bildiğinden hiç zorlamaz insanı. “Nefs zaten tek başına halleder bu işi” der, gider Allah katında daha çok sevilen kulları bulup onlarla uğraşırdı.

Zahit saate baktı. Sabah namazı vaktine 45 dakika gibi bir süre kalmıştı. Bir yandan kalkıp namazı kılmak isterken,bir yandan da üstündeki tembelliğin etkisiyle hem vicdanını rahatlatacak hem de namazı kılmadan yatmaya devam edebilmesini sağlayacak bir bahane arıyordu. Aklına daha öncede denediği bir kaç basit bahane geldi. Bunlar; Namaza başlayacağı yeni bir tarih belirlemek, daha az rekatlı bir namazla sürekli namaza başlamak ve ilk başta sadece farzları kılmaktı. Ama hayır! Bu bahaneleri çok denemiş sonunda mutsuz olmuştu. Kendi kendini kandirabilecek yeni bir bahane bulmak şarttı. Aklında yeni bir senaryo kurguladı. Kendini şöyle kandıracaktı. Yatsı namazı vakti zaten çıkıyordu. O zaman biraz daha bekleyip sabah namazını kılabilirdi. Böylece kılacağı sabah namazı ile namaza başlamış olacak ve devamlı namaz kılmaya başlayabilecekti. Bu senaryo ile tekrar kapadı gözlerini, yarım saat sonra kalkacağı sabah ezanını duyacakmış gibi. Ve uyudu. Kurguladığı samimiyetsiz senaryo, uyandığı saat olan sekiz buçukta gerçekleşmeyerek,kendini kandırmacaların sonuncusu oldu. Her zamanki pişmanlıkla açtığı gözleriyle etrafı süzdü. Mırıldanarak şöyle dedi;

” Namaz kime gideceğini biliyor. ”