Kültürümüzde “arife çiçeği ” diye bir tabir kullanılırdı eskiden. Belki iç anadolu köylerinde halâ kullanılıyordur . Ufak çoçuklar bayramı bekleyemezler, yeni kıyafetlerini arifeden giyip gezerlermiş meydanlarda..
İşte “arife çiçeği ” sıfatı bu yüzden doğmuş. Bayramlarla çoçukların arasında ki bağ, biz büyüklerle Bayramlar arasında yaşanan tatminlerin neredeyse 10 katı daha fazladır.
Benim çocukluğum 80 lere denk geldi. O yıllarda yeni elbise almak bugün kadar kolay değildi. Yeni ayakkabı ve elbiseler ya artık onarılıp tamir edilemeyecek duruma geldiyse, ya da dini bayramlar için bir hediye olarak alınırdı. Bayrama aşık coçuklar dönemiydi o zamanlar..En küçüğünden en büyüğüne yayılan bir heyecandı bu.
Ortak sevinçler değil miydi bu toplumu her zaman, dim dik ayakta tutan? Ben, bugün 40 yaşımı aşmış bir adam olarak, halâ yeni aldığım bir elbise ve ayakkabıyı, illa önceden giyer sokağa çıkarım. Tabi bugün kimse anlamıyor eşek kadar bir arife çiçeği olduğumu.. Elbise ancak takım elbise olursa, millet bundan bir sonuç çıkarabiliyor. Fakat yeni bir ti-shirt ve bir kot’u giydiniğinizi kimse anlamıyot artık.
Büyük şehirlerde zor ama, köylerde mutlaka karşınıza çıkar bir arife çiçeği.. Bu arada bayram harçlıkları için para bozdurabildiniz mi? Yarın sabah namazdan sonra kapınız bir bayram çoçuğu tarafından çalınırsa, küçük bey’e ya da Küçük hanıma karşı mahcup olmayın!