Tomurcuklu hikaye..

0
1191

Esneyerek açtı küçük bedenini tomurcuk,ilk defa geldiği dünyaya..

Yüzünü güneşe döndü.
Pembe taze teniyle onu doğuran toprağa teşekkür etti küçük bir tebessümle.
Sonra tekrar daha uzun baktı güneşe. Kamaştı gözleri..
“Demek yeryüzü denilen yer burası” diye mırıldandı.
Sonra bir arı kondu başına. Korktu tomurcuk.
Kimsin? diye sordu arıya.
Arı: “Korkma” dedi. Bende senin gibi bir amaç için geldim bu dünyaya.
Tomurcuk,arı’nın verdiği bu cevapla kendi amacının ne olduğunu düşündü. Bulamadı.
Arıya sordu tomurcuk: Ya senin amacın nedir?
Arı cevap verdi: Yaratılan her canlı bir amaç için gönderilir bu dünyaya. Allah bizi insana hizmet için yarattı.
Tomurcuk arı’nın bu cevabıyla kendi varlık sebebini bir kez daha düşündü. Yine Bulamadı.
Sonra arı’ya şöyle sordu : Hepimiz mi?
Arı cevap verdi: Evet. Sen de bu yaşam zincirinin bir halkasısın. Meselâ insanlar beni onlara yaptığım bal için severler. Çünkü yaptığım bal çok faydalıdır. Zaten bu dünya fayda üzerine yaratılmıştır. Allah yarattığı her canlıya bir sorumluluk yükleyerek bu faydanın devamlılığını sağlar. İnsan dışında hiç bir canlı varlık, sorumluluğunu unutmaz.
Tomurcuğun kafasında ki sorular bir iken ikiye çıkmıştı. Kendi geliş amacını merak etmeyi bırakıp insan denilen canlının görevini neden yapmadığına takıldı aklı.
Dayanamadı sordu: Peki insanlar niye unutuyorlar?
Arı : Çünkü Allah onları beşer ve şaşar yarattı. Kendi ruhundan verdiği bir çok güzel erdemin yanında nefis gibi,gurur ve kibir gibi kötü huylarıda yerleştirdi bedenlerine. İşte insanın sorumluluğuda buydu. Yani hem kendini hem de yaratıcısını unutmadan,dünyadaki tüm yaratılmışlara saygılı,merhametli adaletli davranma görevi.. Bu görevin sonunda başarılı olanların ödüllendirildiği başarısız olanlarınsa cezaya tabi tutulacağı bir zamana doğru bir hesaba çekilecek tüm insanlık…
Tomurcuk, bu insan denilen canlıdan korkmuştu.
 Arı’ya sordu sonra: Peki ben niye buradayım?
Arı cevap verdi : Sen Allah’ın bu dünyayı güzelleştirmek yarattığı en güzel çiçeklerden birisin. İsmini koyanlarsa az önce bahsettiğim insanlık. Senin adın gül. Senin her halini sever insanlar. Şu tomurcuk halini de, büyüyüp serpildiğin halinide.. Senin en yakın dostların biz arılar ve kelebeklerdir. Bütün bir yaz boyunca seni hiç yalnız bırakmayız.
Tomurcuk, arının bu anlattıklarıyla rahatlamıştı. Demek her zaman yanımda olacak dostlar da yaratmış Allah benim için diye düşündü. Sonra birden aklına tekrar insanlar geldi. Tekrar ürktü. Acaba bu insanlar bana bir zarar verir mi diye düşündü.
Hemen sordu arı’ya : Ya bu insanlar bana zarar verirse?
Arı : “Korkma” dedi. Bu insanların hepsi de kötü ve sorumsuz değildir. İçlerinde yüreği temiz ve merhametli olanı da çoktur. Onlar tüm yaratılmışlara şefkatle yaklaşır ve korurlar. Özellikle çiçekleri ve ağaçları korurlar ve beslerler. Su verirler, verimsiz dallarınızı budarlar daha da güzelleşin diye. Fakat bu insanların içinde bir kısım vardır ki, onlar bilmeden öldürürler sevdiklerini. İnsan sevgisini eşit miktarda dağıtamaz. Yoğun sevgi duyduğu bir şey için başka sevdiklerini üzüp kırabilir. Meselâ bir insan annesine ya da eşine veyahut sevgilisi için duyduğu sevgi sebebiyle, seni dalından kırıp onlara hediye edebilir. Çünkü senin güzelliğini onlara gösterip mutlu etmek niyetindedirler. Senin kırılmış ve yakın bir zamanda içi suyla dolu ufak bir vazoda yavaş yavaş öleceğini hiç dert etmezler. İnsan böyle bir şeydir işte.. İyi bir şey yapmak uğruna geride kalan başka şeyleri bozmaya her an hazırdırlar.
Ama sen hiç korkma. Çünkü şanslısın. Burası bir orman ve sen ve senin gibi bir çok tomurcuk çok şanslı. İnsanlar buraya pek gelmez. Bir bahçede özel günlerde insanlara satılmak maksadıyla da doğrulabilirdin..
Tomurcuk sevinmişti. Çünkü ölümü bir insanın elinden olmayacaktı. Fakat bir yandanda bir bahçede doğacak ve küçük bir vazoda ölüme terkedilecek kardeşlerine üzülmekten de alamadı kendini.
Arı, tomurcuğun yüzünden anlıyordu hissettiklerini. Tomurcuğu bu karmaşık düşüncelerden kurtarmak için seslendi:
Hey tamam! Düşünme artık bunları. Bu dünyaya gönderilen her canlıya bir ömür biçmiştir Allah. Kimisi kısa, kimisi uzun yaşar. Ve herkes nasibinde olanı yaşar. Her canlı için gelecek diye bir şey yoktur. Allah’ın zaman adını verdiği an’lar vardır. Her canlı şu dünyada duyguları için yaşar. Yoksa bedenler, yüzyıllar boyunca nefes almış olsa bile yaşamış sayılmazlar. An’a sığdırılan her güzel hikaye bu dünyanın yaşanılası bir yer olduğunu kanıtlar.. Dünya ancak sabır,tevekkül ve şükür duyguları ile herkese huzur verir. Huzur arayan önce kendini bulur sonrada Rabbini.
Tomurcuk artık tamamen rahatlamıştı. Yaşadığı sürece yanında olacak dostlar verdiği için şükretti Allah’a. Ve silkinerek daha bir döndü yüzünü içini ısıtan güneşe ve bedenini bir beşik gibi sallayan o hırçın rüzgara..