Kendini sevmek mi? Her şeyin üstünde görmek mi?

0
1463

Kendini sevmekle, “ben her şeyden ve herkesten kıymetliyim” düşünceleri birbirinden alakasız şeyler. Çoğu insan ikinci bahiste ki hastalığa yakalandığının farkında olmadan yaşıyor. Genelde Facebook ve instangram gibi paylaşım sayfalarından da millete empoze edilen bu felsefi görünümlü hastalık, günümüzdeki huzur evlerindeki artışın ve boşanmaların da neredeyse %90 ını oluşturuyor bence. “Kimse benden kıymetli değil” anlayışı, sevdiklerinizden birinin kuyruğunuza basmasıyla ya da rahatınızı bozduğunda veyahut yine sevdiklerinizin size, sizin arzu ettiğiniz derecede ilgi göstermemesi, sizin anında bu insanlara tavır yapmanıza, uzaklaşmanıza ve dahi kopmanıza neden olabiliyor ne yazık ki.

Yukarıda verdiğim iki örnek, yani boşanmalar ve huzur evleri meselesi kendimize verdiğimiz değerin aslında insanlığı ve toplumu nasıl yerinden yaraladığınızın en net sonuçları..

Boşanmalardan başlayalım önce. Temelinde ekonomik sebepler, aldatma, şiddet gibi bir kaç madde olsa da. Aslında bunlarında altında bireylerin kendini aşırı kıymetli bulmaları yatıyor. Hep ilgi görmek isteyen, para sıkıntısına gelemeyen, eşinin hatalarını rahat rahat eleştirirken karşı tarafın eleştirilerine gelemeyen ( burnundan kıl aldırtmayan ) eşi ve ailesi dışındaki erkek ve kadınlardan da övgü ve takdir bekleyen, çocuğunun şımarıklıklarına katlanamayıp bakıcı tutan ( hatta hafta sonu dahil ) Tatil yüzünden, kıyafet yüzünden, aileler yüzünden sürekli kavga edip eşini baskı altına almaya çalışan tüm bireyler kendilerine verdikleri aşırı önem yüzünden huzursuz yaşıyor ve husursuzluk yayıyorlar.

Huzur evlerindeki artışın sebebini de buna bağlamıştım. Anne ve babasına çalıştıkları için bakamayacağı bahanesi ile huzur evlerine gönderen ( evde geli’nin ya da kocanın huzuru kaçacak ) insanlarda kendi kıymetlerini, ebeveynlerinden üstün tutan insanlar oluyorlar. Halbuki bu konuda yapılacak iş, evde bir bakıcının yaşlı bireyle ilgilenmesidir. Ancak yaşlı birey oğlunun eşini ya da kızının eşini aşırı rahatsız edeceği düşünüyorsa ve buna ilave olarakta, gideceği huzur evinde, kendisi gibi olan insanlarla yeni bir sosyal hayat kurabileceğine kanaat getirmişse o zaman bu konuda yapılabilecek tek iş yaşlı bireyi huzur evine uğurlamaktır. Ben hemen bir hayal kurup ilerideki halimi göz önüne getirdiğimde arzu ettiğim şey, huzur evinde kalmaktır. Çünkü yaşlı bir adamın bakımı, yaşlı bir kadından zordur. Fakat çocuklarımın en azından 15 günde bir sadece bir günlüğüne beni evlerinde ağırlamalarını isterdim. O da torunlarıma yabancılaşmamak ve onlarla hasret giderebilmek için. ( ya hu yazıya nasıl başladık nereye geldi? Huzur evlerinde yaşar oldum )

Neyse çok dağıldım. Biraz toplayayım konuyu.. Evet kendimiz, karakterimiz çok kıymetli olmalı. Ama bu kıymet sevdiğimiz insanlar söz konusu olduğunda, onların değerlerini aşağı çekmeden varlığını sürdürebilmeli. Rabbim, dileyen herkese mütevazi ve sevdiklerine en az kendi kıymetleri kadar değer veren kullarından eylesin..