Yunan mitolojisinde onlarca yüzlerce tanrı vardır ve bu tanrıların hem kendi aralarında hem de insanlarla dertleri hiç bitmez. Elini sallasan bir tanrıya değer. Yine bu uyduruk edebi mitolojilerde her tanrı bir şeyden sorumludurlar. Bir nevi günümüz yönetim sistemindeki bakanlıklar gibi..
İşte Savaş tanrısı…
Ölüm tanrısı…
Aşk tanrısı gibi…
Şimdi ilk bakışta her halttan sorumlu bir tanrı olunca sanki sistem çok düzgün ilerleyecekmiş gibi bir düşünce gelir aklınıza önce. Fakat bu tanrılar işleri dışındaki farklı mevzulara burunlarını sokunca ortalık entirika ve savaş alanına döner.
Bu durumdan insanoğlu da nasibini alır. Sonuçta tanrı tanrıdır. Ama insan ölümlüdür zayıftır ve acizdir.
En pis cezaları da insanlar alır Tanrılardan…
Mesela Sisifos denilen bilge kral. Bu Kral mitolojiye göre menfi çıkarları için Tanrılar arasına kurtlar sofrasına dalar gibi dalmıştır. Zeus denilen koca tanrı vakti evvelinde ırmak tanrısı Asopusun kızını kaçırır. Bu Sisifos kral da mevzudan haberdar olur. Sonra ortalıkta deli gibi kızını arayan Asopos’a kızının yerini bildiğini ancak bir şartla nerde olduğunu söylerim der. Der ki Sisifos; Krallığıma bir ırmak bağışlarsan anlatacağım. Asapos kabul eder. Sisifosta kızını kaçıranın Tanrı Zeus olduğunu söyler.Tabi Zeus bunu duyar ve ölüm tanrısı Thanatos u Sisifos’a gönderir. İşte hikaye bu ya, Sisifos Thanatos’u oyuna getirir ve zincire vurur. E tabi ölüm tanrısı zincire vurulunca kimse ölmez olmuş 🙂 Bu sefer Hades demiş ki abisi Zeus’a; abi şu işi hallet Allah’ın aşkına:) ( öyle dememiş tabi uydurdum lafın gelişi ) Efendim Zeus da bu sefer savaş tanrısı Ares’i salar Sisifos’un üstüne. Ares, Sisifos u yakalar ölüm tanrısınıda kurtarır arada. Bir vakit sonra kaçar yeraltı tanrısı Hades’in elinden ve yaşlanınca kadar yakalanmadan yaşar. Ancak yaşlanınca yakayı ele verir. Zeus da der ki; şimdi sıçtım ağzına!
Dimdik bir dağın eteğine bırakır Sisifos’u Zeus. Kocaman da bir kaya koyar önüne. “Bu kayayı bu dağın tepesine çıkaracaksın” der. Sisifos kayayı çıkarır. Ama en tepeye gittiğinde kaya bir şekilde hep geri düşer. lanetlenmiştir yani Sisifos sizin anlayacağınız..
Hikaye saçmalığı bol olsa da keyiflidir. Bu hikaye zamanında Albert Camus’u da etkilemiş. Bu yüzden bir kitap da yazmış Camus.Kitabin adını da “Sisifos söyleni” koymuş. Sisifos’u bir kahramana benzetmiş Camus..
Neden mi? Çünkü kaya’nın her geri kayışında Sisifos kayayı seyreder sonra bir daha en baştan ite ite aynı noktaya getirirmiş. Bu hâl Camus’un gözünde Sisifos’un mutlu olduğu yönünde bir intiba bırakmış. Camus’a göre bu durum Sisifos’un Zeusla dalga geçişiymiş. Hatta bir başkaldırı demiş buna Camus. Sisifos’un tanrıların elinde bir oyuncak olmadığının hikayesiymiş. Camus belki haklı olabilir bu düşüncesinde. Ama bana göre çok afedersiniz Zeus’a giren çıkan yok. Sisifos kendi kendine bir inadı eğlence haline getirip kendine eziyeti sonsuza kadar reva görmüş. Şimdi bu hikayede Sisifos’a “ispiyoncu” demek de mümkün, haksızlığa uğrayan bir tanrıya doğruyu söylediği için alkışı hakediyor” demekte..
Bana göre bariz bir ispiyoncu Sisifos. Neden bölyle dediğimi söyleyeyim hemen. Sisifos hayrına yani karşılıksız yapmamış bu iyiliği Asapos’a karşılığında krallığına bir ırmak istemiş. Yani haketmiş bu cezayı sonuna kadar.
Bir absürdist olan Camus hayatın absürtlüğünü anlayarak, kabullenmek ve hayatımıza devam böyle devam etmemiz gerekir diye bir tavsiyede bulunmuş insanlığa. Başka bir yol yoktur çünkü. Başımıza gelen her bela ve musibette mutsuz olmak yerine mücadeleye devam edip mutlu olmanın mümkün olabileceğini söylemiş. Bence mesaj güzel. Ancak bu mesajın bu hikayeden çıkması çok mantıklı gelmedi bana.
Efendim yine bir başka hikâyede Atlas’ın hikayesi. Bu Atlas da yine Yunan mitolojisinde Göklerin kontrolü için girilen savaşta ( Titanlar ve Tanrılar arasında) titanlara komutanlık edip yenilen komutan. Aynı zamanda bir bilge, bir âlim..
İşte bu yenilginin karşılığında Zeus efendi Atlas’a yine absurd bir ceza veriyor. Ceza şöyle efendim;
Atlas, dünyanın en batı ucunda (muhtemelen Kuzeybatı Afrika’daki Atlas Dağları’nda) dikilip gök kubbeyi omuzları üstünde taşıyacak, onu bir an olsun sırtından düşürmeyecek. Zeus da böyle bir deli işte hep fantastik cezalar 🙂