Yeşilçam filmlerinde başrol oyuncuları dışında yan roller ve figüran pozisyonunda görev alan oyuncular vardır. Sima olarak hemen hemen hepsini tanırız. Ancak isimlerini bilmeyiz ve de hiç merak etmeyiz. Oysa ki bu emekçiler verdikleri emekle, onlarca başrol oyuncusundan daha çok alın teri dökmüştür. Gelin görün ki bu emeklerinin karşılığını alan çok azdır.
Bu emekçilerden biri de Orhan Çobandır. Çoban 1960 ile 1990 arasında yaklaşık 20 sene hep garson rollerinde oynamış. 1000 i aşkın filmde hep aynı rolü oynamak bir dünya rekoru sayılabilir 🙂 Garson lazım olan her filmde Orhan Çoban neredeyse alternatifsizdir. Peki neden hep garson rolü oynar bir insan? Tipi mi müsaittir? Yoksa o yıllarda garsonluk yapan insanların tipi birbirine benzediği, Çoban’ın tipi de bu prototip’e cuk oturuşu mudur bunu kimse bilmez. Ayrıca hiç bir yönetmen Çobanın kamera önü tecrübesini baz alarak onu farklı bir rolde oynatmaz. Çoban belki farklı rollerde oynatilsa idi karakter rollerinde aranan bir oyuncu da olabilirdi. Kim bilir?
Oyunculuk anlayışı o yıllarda 4 kadın, 5-6 erkek başrol oyuncusu üzerine oturtulmuştu. Yan rollerde ise yaklaşık 30 oyuncu kadrolaşmıştı. Bunların başını Hulusi Kentmen, Cevat Kurtuluş, Adile Naşit, Münir Özkul, Erol Taş ve Nubar Terziyan gibi değerli oyuncular çekiyordu. Bunların bir alt kadrosu ise Orhan Çoban gibi isimlerin olduğu guruptu. En alt kadro ise kavga ve döğüş sahnelerinin başını Yadigar Ejder gibi isimlerle kurulu 15 kişilik bir oyuncu kadrosu oluşturuyordu.
Yeşilçam dönemi sırasını kayıp yıllara bırakınca. Yani 10-15 yıllık erotik filmler döneminden bahsediyorum. İşte Çoban ve diğer figüran oyuncular dağıldı gitti sektörün içinden. Hepsi kendi halinde emeklerinin karşılığını alamadan küstü sinemaya. Doksanlı yıllarda yeniden toparlanan yeni Türk sineması ise sahiplenmedi onları. Oysa ki yeni başlangıçta bu kadar çok kamera tecrübesi olan insana çok ihtiyaç vardı. Ama olmadı. O dönemin yıldızları da sahip çıkmayınca bu insanlara ( çok büyük bölümü yardımcı olmadı ) haber bültenlerine yalnız ve sefalet içinde yaşanmışlıkların finalindeki ölüm haberleri ile hatırladık onları tekrar. Ancak hep böyle olmuyor muydu? Herşeyin kıymeti kaybedilince anlaşılmıyor muydu?
Allah Çoban gibi onlarca kenarda köşede unutulan oyuncuların yardımcısı olsun. Vefat edenlere Allah rahmet eylesin. Kültür bakanlığı umarım bu insanların çocuklarına ve torunlarına( sefalet içinde olanlara ) sahip çıkar umarım.
