Hastayım böyle tavsiyelere 🙂
Avrupa’da ya da Amerika’da mutlu mesut yaşayan ünlü ve popüler insanların mutluluk reçetelerine..
Ne diyor toprağı bol olsun Maya teyzemiz :
“Kitap okuyun, Çikolata yiyin,yeni müzikler keşfedin,geçmişi unutun,uyuyun..
Çay kahve için,her şeye rağmen mutlu olun ve gülümseyin”
Gerçekten harika öneriler.. Fakat aklıma şu soru geliyor bu önerilerden sebep. Mutluluğu yakalamak ve daima mutlu olmak için bize verilen tavsiyeler ne kadar işimize yarıyor?
İçinde yaşadığımız ülke. Yine yaşadığımız toplumun refah düzeyi. Kültür ve eğitim seviyemiz, çevremizle olan iletişim biçimimiz ve kendi kafamızda yarattığımız dünyayla gerçek dünya,birbiriyle ne kadar senkronize? Bunları bir tahayyül edelim önce..
Ben, bu tip mutluluk ve huzur reçetelerinin,bizim toplum için,daha çok bizim içimizden çıkmış. Bizimle aynı coğrafaya’nın içinde, bizimle aynı sıkıntıları çekmiş ve her engeli bir şekilde aşmış kişiler tarafından verildiğinde, daha etkili olacağı kanatindeyim.
“Her zaman gülümseyin”, “daima kendinizle barışık olun”, “hayvanları ve doğayı çok sevin” güneşe ve kuşlara selam verin” gibi öneriler,ancak hayatında çok büyük sıkıntıyla tanışmamış ve yaşı kemâle ermiş kişilerin,kendi mutluluk reçetelerinden ibaret bence.
Meselâ,19 ve 20 yy sosyolog ve filozofları tarafından verilmiş,bu tip tavsiye cümlelerine hiç denk gelemezsiniz. Bilakis bu akademik insanlar topluluğunun ortak kanaati,dünyanın çok da mutlu olunacak bir yer olmadığıdır.
Süslü püslü ve güzel tavsiyeler genelde yazar,oyuncu,müzisyen ve bir takım sanatçı zümresinden çıkar. Çünkü bu insanlar dünya’ya bizim sıradan insanların gözüyle bakmazlar. Onların fıtratında var olan estetik ve güzellik algısı çok gelişmiş olduğundan, bir nevi polyannacılık oynarlar yeryüzünde.
Tabi bu tespitlerim onları yermek ve küçümsemek için değil. Yanlış anlaşılmayım şimdi. Dünyada mutlaka ki elimizden geldiğince gayret etmeliyiz. Fakat bu gayreti,rahat yaşam sahiplerinin receteleri ile değil. Kendimizi doğru tanıyarak ve dünyaya mümkün olduğunca gerçekçi yaklaşarak yapmalıyız diye düşünüyorum.
Haksız mıyım?
Bu arada post’da adı geçen Maya teyze kimdir? Ondan bahsedeyim size biraz..
Maya Angelou teyze, Afroamerikan bir yazardı yaşarken. Aynı zamanda şair, dansçı, aktris ve ünlü bir şarkıcıydı. Angelou, yedi tane otobiyografi, üç tane deneme, birkaç tane şiir kitabi yayınladı hayatı boyunca.
Ayrıca Maya Angelou kariyerinde, elli yıldan fazla bir süreyi kapsayan bir çok oyun, film ve televizyon gösterisinde oynadı. Yani Maya teyzenin verdiği reçetenin “çikolata yiyin, kahve için,her zaman gülümseyin ve her daim mutlu olun” gibi tavsiyelerinin kaynağının yaşadığı parlak ve keyifli hayatın sonucu ortaya çıkışına kimse şaşırmayacaktır..
