Çok değil bundan on yıl kadar önceydi. Cep telefonu operatörlerinin deli gibi birbiriyle yarıştığı yıllar. Bu uğurda daha fazla çekim gücü oranına ulaşmak için her yere adım başı baz istasyonu kurduğu, yüksek apartman sahipleri ya da yöneticilerinin “bir operatör de gelse çatışma bir baz istasyonu kursa bende köşe olsam” dediği yıllar.
Tabi baz istasyonlari radyasyon yayıyor ve kanser yapıyor haberleri ile sokağa dökülen cümle ahali..
Türlü eylemler, türlü protestolar eşliğinde gaza gelen bir halkın bir yandan “operatörler yeterince çekmiyor” deyip bir yandan her gördüğü baz istasyonunu indirtme gayreti..
Sonrasında yine bilim adamlarının tam tersi istasyonların kanser yapmadığı yönünde açıklamaları. ” Baz istasyonları çalışma mantığı olarak ısı ve radyasyon yaymadığından mikro dalga etkisi yoktur. Bu nedenle insan sağlığı üzerinde kanıtlanan hiçbir etkisi yoktur. Dünya sağlık örgütü, TÜBİTAK raporları cep telefonu baz istasyonlarının zararsız olduğunu desteklemektedir.
Bu işten kim kâr elde etti, kim zarar etti hâlâ kimse anlamadı. Kanser olmaktan o yıllarda dehşet korkan halk bugün türlü kansorejen maddeyle gayet barışık ve her ” aman ha kanser yapıyor” haberine inanmayan ta kendisi değil mi?
Sonuç olarak ; Yalancı çobanın bol olduğu yerde halk da kendi bildiğini okur. Ancak zarar yine kendinedir