“Bir teselli ver” diyordu Orhan Gencebay,1971 yılında yazıp bestelediği bir şarkısında. O kadar kötü bir haldedir ki şarkısındaki aşığımız, aşkına verilecek bir karşılık değildir artık arzusu.
Yalnızca teskin edici bir tesellidir aradığı. Metin olmayı becermesi için buna ihtiyacı vardır Alternatifi olmayan tek şey de gelmesini umduğu o tesellidir. Peki nasıl bir teselli verseydi Leyla yerine koyduğu o kız?
Nasıl bir teselli o yarayı az da olsa sarabilirdi? Üstelik aşığın iddiası da, kendisini mecnuna çevirenin sevdiği kızdan başkası olmadığıydı.
Acaba doğru muydu?
Bir kız tek başına bir adamı mecnuna çevirebilir miydi?
Bu çok zor bir şeydi. Aşık olası gelen bir şekilde aşık olacak birini mutlaka bulurdu. Bilim de bunu böyle açıklıyordu. Yani söz konusu Leyla kızımızın hiç bir günahı ve dahli olmayabilirdi. Bu aşk aşığın tamamen kendi kurduğu bir kurgu olabilirdi. Kız belki aşık bile değildi.
Şarkının devamında şöyle diyordu aşık:
Gel gör şu halimi bir teselli ver
Aramızda başka biri var ise
Tertemiz aşkımı bana geri ver
Ömür boyu bitmeyen derdimle yorulmuşum
Gülemem, sevgilim, ben sensiz aaah
Yaşayamam, yaşayamam.
Senin aşkından başka bana ne gerek.