-de, -da’nın ermiş dedeleri

0
1547

Ben instagramda popüler ve ünlü diye tabir edilen insanların gündemle ilgili yorumlarını sürekli takip ederim. Bu takip bana o kişinin dünya görüşü ve karakteri ile ilgili ipuçları verir. Sonuçta bu insanların binlerce belki milyonlarca takipçisi var. Verdikleri her mesaj mühim bu yüzden. Bazen itiraz bazen de destek vermek için yorum yazdığım isimler vardır. Yorumuma bir iki kelam ekledikten sonra elalem ne demiş şöyle bir göz atarım. Hakaret edenler, had bildirmeye kalkanlar ve destekleyenler olarak 3 gurup olarak toplanır yorum sayfasında. Fakat bunlara son dönemde yeni bir gurup daha eklemlendi gibi geliyor. Bu gurup imla takıntısı olan gurup bu. Ünlü kişinin yorumuna olumlu olumsuz hiç bir görüş belirtmeden, ünlünün yazının içinde yanlış kullandığı -de, -da eklerine takarlar kafayı 🙂 İşte bilmem ne bey: “şu kelimede -de’ yi ayrı yazmanız gerekiyordu” Ya da bir başka kelime de -da’yı birleşik yazmanız gerekiyordu der takipçi. Bunu gayet iyi niyetli yapanlar olduğu gibi, tamamen ar niyetlene yapan tipler de çıkar. Bunlar şöyle der: “Koskoca bilmem ne olmuşsunuz ama daha de ekini ayırmayı bilmiyorsunuz. Çok ayıp”

Son dönemde böyle bir furyanin oluşumu gözümden kaçmıyor açıkçası. Sanki koca Türkçe’nin her dilbilgisi ve imla kuralına hakimmiş gibi ahkam kesen tipler bunlar. Mesela bu tipler sadece bitişik ve ayrı yazılacak ekleri denetler. Ne iki nokta üst üste’yi, ne noktalı virgülü, ne de ünlem işaretinin doğru kullanımı bilmezler. İşleri güçleri de ve da’nın ayrı yazılmasıdır.

Ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Türkçemize de, imla bilgimiz de, dilbilgimizde vasat noktada. Okul yıllarınızı hatırlayın. Türkçede bu temel konularda ne kadar başarılıydınız? Üniv sınavında anlatım bozukluklarında kaç netiniz vardı? İmla sorularına şıp diye anında doğru cevaplayabiliyor mudunuz?

Mesela bu yazıda kim kimbilir kaç yanlış var:( Ben de sizler gibiydim açık söyleyeyim. Sözel zekam iyi olmasına rağmen imla ve dilbilgisi konularında orta altıydım.

Bunun sebebi de tabi ki ders geçmek için ezber yapmaktı bilgileri. Okul bitti ögrenmediğimiz için unuttuk. Ezber bilgi ne kadar akılda kalır ki insanın beyninde?

İşte bu hâl okul sonrasında kitap okuma alışkanlığımızı bırakmamızdan sebep, daha kötü bir duruma dönüştü. Derdimizimi, isteklerimizi yazı yoluyla anlatmak zulüm oldu hem bize, hem karşımızdaki insana. Kendimizi doğru ifade edecek becerimiz vasat seviyelere düştü. Gel,  git dışında duyguyu anlatabilme yetimiz de azaldı. Böyle bir toplumun şiire ve edebiyata uzak kalması gayet doğal bir sonuç doğal olarak.

Bugün bilgiye ulaşmak çok kolay teknoloji ve internet sayesinde. İsteyen insan üşenmez ve Google’a girip Türkçe imla kuralları diye bir aratma yapsa, yazarken yaptığı tüm hataları tespit edebilir. Ama tabi isterse!..

Şimdi ben size bir kolaylık ve güzellik yapip, bir kaç imla bilgisi paylaşacağım. Üşenmeyip okuyun inşallah..

Noktalı Virgül ( ; )
 
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur:
 Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.
 Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır­mak için konur:
 Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.
 At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
3. Cümlede virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için konur.
   Kütük; Forsa, Yalnız Efe, Kaşağı kadar başarılı değil.
Ahmet; Mehmet, Saffet, Fikret ve Himmet’ten daha zeki.
4. Cümle içindeki bazı açıklama gerektiren ifadelerden sonra:
Sabahtan beri bekliyorum; ne gelen var ne giden.
 
İki Nokta ( : )
1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazma­yan iki kişi görmüşümdür:
 Atatürk ve İnönü
– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçı sayar:
– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün…                                    
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas,
Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.
Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim.                              
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;
        Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük.
        3. Kavramlar tanımlanırken ya da açıklanırken konur:
           Zamir: İsim olmadıkları halde isim gibi kullanılan sözcüklerdir.
4. Ses biliminde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır:
 a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.
5. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adın­dan sonra konur:
Bilge Kağan:            Türklerim, işitin!
                                  Üstten gök çökmedikçe
                                  alttan yer delinmedikçe
                                  ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?
Koro :                       Göğe erer başımız
                                  başınla senin !
6. Genel Ağ adreslerinde kullanılır: http://tdk.org.tr
7. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
 56:8=7, 100:2=50
Üç Nokta ( … )
1. Tamamlanmamış cümlelerin sonuna (eksiltili cümle) konur:
Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri­yordu da, bu yanı…
Bir de istediğim elbiseyi almamışsa…
Öyle güzel bir yer ki…
Seni görmek için neler vermezdim ki…
2. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is­tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
 Kılavuzu karga olanın burnu b…tan çıkmaz.
Arabacı B…’a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu.        
3. Benzer örneklerin sürebileceğini göstermek için konur:
Musa, Zeynep, Yeliz… herkes tplantya gelecek.
Burada birçok meyve yetişir: Elma, armut, çilek…
4. Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle­rin yerine konur:
… derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı…        
5. Yüklemi bulunmayan cümlelerin sonuna konur:             
Karşımızda yemyeşil bir ova… Tam ortasında küçücük bir göl…
5. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına
bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz!                
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layıkolduğu mevkiye
isatetmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek…
6. Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali… Koca Ali, be!..                                   
7. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap­larda kullanılır:
— Kimsin?
— Ali…
— Hangi Ali?
— …
— Sen misin, Ali usta?
— Benim!..
— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?
— Hiç…
— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa !..                          
UYARI: Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
Soru İşareti ( ? )
1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
 Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?           
 Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?         
*Soru eki ve soru kelimesi kullanılmadan ezgili söyleyişlerde soru işareti kullanılır:
Gümrükteki memur başını kaldırdı:
— Adınız?
2. Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
 Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?).
Türk halk felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının bü­yük mümessili
Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşa­mıştır (1208 ?-1284).
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli …
UYARI : mı / mi eki -ınca / -ince anlamında zarf-fiil işleviyle kulla­nıldığında soru işareti konmaz:
Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve gideriz.
Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış bir saat huzursuzluğu kaplardı.   
UYARI : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar’dan mı, Hisar’dan mı, Kavaklar’dan mı?                        
Ünlem İşareti ( ! )
1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlele­rin sonuna konur:
Ne mutlu Türk’üm diyene!           
Hava ne kadar da sıcak!
Aşk olsun!
Ne kadar akıllı adamlar var!
2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!                              
Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriye­tini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.                     
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!                                  
Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.                                     
UYARI: Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabi­leceği gibi
cümlenin sonuna da konabilir:
Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun… Ayrılıyor yolumuz!                             
3. Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen
sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
UYARI: Ünlemden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.
Kısa Çizgi ( – )
1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bil-       
mem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri 12’yi geçmiş. Kanepe-     
   lerde kimseler yok. Tramvay ne fena gıcırdadı
2. Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır:
Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu.     
(Burada virgül de kullanılabilir)               
3. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur:
 al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük.
4. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır:
al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-.
5. Eklerin başına konur: -ak, -den, -ış, -lık.
6. Heceleri göstermek için kullanılır: a-raş-tır-ma, prog-ram
7. Kelimeler arasında “-den…-a, ve, ile, ila, arasında” anlamlarını vermek için kullanılır:
 Türkçe-Fransızca Sözlük,
 Aydın-İzmir yolu, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu,
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması
 09.30-10.30, , Manas Destanı’nda soy-dil-din üçgeni,
 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 2003-2004 öğretim yılı.
8. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır50-20=30
Uzun Çizgi (—)
* Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır.
Buna konuşma çizgisi de denir.
Arabamız tutarken Erciyes’in yolunu:
“Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?”
Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,
Dedi:
— Hana sağ indi, ölü çıktı geçende!                                                         
Frankfurt’a gelene herkesin sorduğu şunlardır:
— Eski şehri gezdin mi?
— Rothshild’in evine gittin mi?
— Goethe’nin evini gezdin mi?                                                  
* Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.
İslam Bey — Ben daha ölmedim.                                           
UYARI : Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kul­lanılmaz.
Tırnak İşareti ( “ ” )
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır:
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk’ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır.
Ulu önderin “Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözü her Türk’ü duygulandırır.
Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.
Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”
UYARI : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
 “Akıl yaşta değil baş­tadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?
“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.
UYARI : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
Divan edebiyatının nazım birimlerinden biri de “beyit”tir.
 Yeni bir “barış taarruzu” başladı.
3. Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
Yahya Kemal’in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.                     
“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
UYARI: Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitapların ve yazıların
adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
Höyük sözü Anadolu’da tepe olarak geçer.
Cahit Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.    
UYARI : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kulla­nılmaz:
Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?
4. Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
Tek Tırnak İşareti ( ‘ ’ )
Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır:
Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.
“Atatürk henüz ‘Gazi Mustafa Kemal Paşa’ idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz istemişlerdi.”     

“de” ‘nin Yazımı

Türkçede iki ’’de’’ vardır .

1.Ek olan ‘-de’’: Sözcüğe bitişik yazılan -de eki cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur. Benzeşme varsa benzeşmeye uğrar.

2.Bağlaç olan ‘’de’’: Sözcükten ayrı yazılır. “de” eki cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma olmaz fakat biraz daralır benzeşmeye uğramaz.

‘’ki’’ nin Yazımı

Türkçemizde üç tane ‘’ki’’ vardır.

1.Sıfat yapan ‘’-ki’’: Bitişik yazılır. İsmi nitelediği veya belirtiği için sıfattır.

2.ilgi zamiri olan ‘’ki’’: Bitişik yazılır. İsmin yerini tuttuğu için zamirdir.

3.Bağlaç olan ‘’-ki’’: Ayrı yazılır.Cümleleri, sözcükleri veya söz gruplarını birbirine bağladığı için bağlaçtır.

mi” ‘nin Yazımı

“mi” soru edatı (ilgeç) sözcükten daima ayrı yazılır. -mi eki cümleye soru pekiştirme ve zaman anlamı katar.Hepsinde de -mi eki ayrı yazılır.

Sen de bizimle gelecek misin? (soru)Güzel mi güzel araba almış. ( pekiştirme)

Aslı eve geldi mi beni arasın. (zaman)

Niye bizimle gel miyor? →  yanlış (Çünkü bu ‘’mi’’daralmaya uğramış olumsuz eki -me’ dir.)

ler” eki:

“-ler” eki özel isimden kesme işaretiyle ayrılmaz. Türkçede Yazım Kurallarına göre özel isime getirilen “-ler” ekinden sonra gelen ek de kesme işaretiyle ayrılmaz.

Bugün Ali’lere gideceğiz.

Aliler’e →  Alilere

Ne kadar kolay değil mi? ( Haydi oradan! Çok zor dediniz değil mi içinizden? ) Evet okuyarak anlamak biraz zor. Siz en iyisi kısa ve hiç sıkmadan yapılmış eğitim videolarını izleyin…

Not: Bu yazıda yanlış imla hatalarına denk gelirseniz lütfen aşağıdaki numarayı arayın!

Şaka yaptım tamam 😉