Bizdeki Çerofobi değil, adab-ı muaşeret kuralı gibi bir şey..

0
1270

Hani dost meclisinde, bir komedi filminde, ya da gergin olduğumuz dönemlerde normalden fazla güldüğümüz anlar olur. İşte o an fazla gülme eylemi biterken şöyle deriz:  “Allah’ım çok güldüm, sen ağlatma” ya da bir başka şekli de şöyledir bu durumu anlatan. “Çok güldüm kesin başıma bir iş gelecek”

Bu iki cümle bizim millet için çok yerleşik iki cümledir. Ne bilimsel bir araştırma sonucudur. Ne din de bununla ilgili bir ayet vardır.

Fakat kainat efendimizin bir hadisi var bu konu ile ilgili. Hz. Peygamber şöyle der : “Benim gördüklerime şahit olsaydınız çok ağlar az gülerdiniz” tabi tavsiye mahiyetinde ki sözü, Mirac hadisesinden kaynaklı söylediği aşikar.

İşte yukarıdaki bu söz, peygamberden sonra ki kuşaklara bir ahlak ya da edeb-i muaşeret kuralı olarak yansımış olabilir. Yani toplum içinde çok gülen bir insandan rahatsız olabilecek başka insanlar olabilir.

İşte bilim insanları da bu konu hakkında artık nasıl deneyler ve gözlemler yaptılarsa, bu davranışa, yani başıma bir iş gelir gülmeyeyim” düşüncesine bir isim takmayı başarmışlar. Verilen isim de Çerofobi.

Çok fazla mutlu olan bir insanın, başına bir bela geleceğini düşünüp, mutluluğunu bastırma ya da eksiltme hali.

Fakat bu Çerofobi, bizim toplumumuzun düşüncesinden biraz daha farklı sanki. Çünkü biz de eğlence ve kahkahanın sonunda akla gelerek söylenir bu söz.

Avrupada ki şekli ise mutluluğu ve keyfi azaltan, ya da başlamadan bitiren bir davranış modeli.

Çerofobi’yi bilmem ama bizde yaşanılan durumu, dini bir ritüel’den doğmuş akabinde de bir edebi bir kuralın sonucu olarak, kişinin bir başkasından görerek öğrendiği bir esnetilmiş bir adab-ı muaşeret kuralı diye tanımıyorum ben..

Güzel bir otokontrol davranışıdır insan adına. Kendi denetimini ayakta ve dinç tutar diye de ekleyip bitireyim mevzuyu..